Öncelikle ağrının sebebi saptanmalıdır. Ağrı, çürük, iki diş arasına sıkışan gıdanın yapmış olduğu basınç, diş eti hastalıkları, dişte oluşmuş çatlaklar, diş eti çekilmesiyle açığa çıkan kök yüzeyi, minede meydana gelen aşınmalar ve hatta sinüzit gibi pek çok sebepten kaynaklanabilir. Ancak, diş ağrısının en sık karşılaşılan nedeni yetersiz ağız hijyeni varlığında gelişen derin diş çürükleridir. Dişin en dış katmanı olan minede sinir yoktur. Bu nedenle dış uyaranlardan rahatsız olmayız ancak içteki dokulara doğru ilerledikçe his artar. Çürüğe neden olan çok sayıda mikroorganizma, çürüğün ilerlemesiyle birlikte dişin içerisinde bulunan sinirlere ulaşabilir. Başlangıçta hafif olan ağrılar çürük ilerledikçe giderek şiddetlenir. Ağrı farklı şekillerde oluşabilir: Soğuk ve sıcak uyaranlara karşı gelişen şiddetli ve uzun süreli ağrı, çiğneme esnasında baskıyla oluşan ağrı veya kendiliğinden başlayıp uzun süre devam eden ağrı görülebilir.
TEDAVİ EDİLMEZSE DİŞİN ÇEKİLMESİ GEREKEBİLİR
Gece başlayan şiddetli diş ağrısının sebebinin ileri derecede çürümüş bir dişin iltihaplanmaya başlar. Bu iltihabi durum diş içindeki sinir-damar paketinde baskı oluşmasına ve özellikle gece uykudan uyandıracak şiddette zonklayıcı tarzda ağrıya sebep olur. Diş ağrılarının kendiliğinden geçmesi beklenmemelidir. Halk arasında uygulanan karanfil, sarımsak, alkol, aspirin vb. yöntemler işe yaramamakta hatta diş ve çevresindeki dokulara zarar verdiği için tavsiye edilmemektedir. Ağrı diş çürüğü kaynaklıysa ve çürük ilerleyerek dişin sinirine kadar ulaşmışsa ya da diş siniri başka sebeplerle (travma, diş kırığı vs.) canlılığını yitirmişse, bu dişler ‘kanal tedavisi’ ile tedavi edilebilir. Herhangi bir tedavi uygulanmadığı takdirde enfeksiyon şişliğe neden olabilir, apse oluşabilir. Sonuç olarak tedavi edilmezse dişin çekilmesi gerekebilir.